Ülkemizde ölümlü ve yaralamalı trafik kazaları maalesef ki oldukça sık yaşanmaktadır. Bu üzücü durum sonucu her yıl binlerce kişi yaşamını yitirmekte binlerce kişi ise yaralanmaktadır. Trafik kazaları sonucu ölen kişilerin arkasında aileleri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler kalmaktadır. Bu kişiler yaşadıkları mağduriyetten dolayı zararlarını talep edebilmektedirler.

Ülkemizde ölümlü ve yaralamalı trafik kazaları maalesef ki oldukça sık yaşanmaktadır. Bu üzücü durum sonucu her yıl binlerce kişi yaşamını yitirmekte binlerce kişi ise yaralanmaktadır. Trafik kazaları sonucu ölen kişilerin arkasında aileleri ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler kalmaktadır. Bu kişiler yaşadıkları mağduriyetten dolayı zararlarını talep edebilmektedirler. Yaralamalı trafik kazalarında ise bizzat kişinin kendisi söz konusu zararlarını talep edebilmektedirler. Ancak yaralanan kişilerin destekten yoksun kalma tazminatı almaları mümkün değildir. Trafik kazası sonucunda kazaya karışan araçların maddi zararları, kazada kusurlu olan kişiden ve kusurlu aracın sigorta şirketinden talep edilebilmektedir. Yani maddi zararlarda sürücüler kendi aralarında uzlaşarak çözüm bulabilirler.


Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri

Trafik kazası sonucu kişi yaralanmış ise kendisi maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Ancak ölümlü yaralanmalarda bu talepleri vefat eden kişinin yakınları yapacaktır. Uygulamada bu gibi durumlarda hiçbir hukuki bilgisi olmayan kişiler vefat eden kişinin yakınlarına ulaşarak tazminat alacaklarını çok kısa sürede sonuçlandıracaklarını iddia eden kişilere itibar edilmemesi gerekmektedir. Zira bu kişiler, tarafları yanlış yönlendirerek mağduriyete sebep olmaktadırlar. Böyle bir mağduriyete uğrayan tarafların sigorta simsarlığı yapan bu kişilere aldanarak mağduriyetlerini arttırmamaları sağlıklı olacaktır.


Karayolları Trafik Kanunu md. 97 “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir.” Demektedir.


Kaza sonucu mağdur olan kişiler sigorta şirketine karşı da talepte bulunabilir. Ancak sigorta şirketleri bazen tarafların bilgi eksikliğinden faydalanarak emsal kararlara göre oldukça düşük rakamlar teklif edebilmektedirler.


Ölümlü ve Yaralamalı Trafik Kazalarında İstenecek Tazminatlarda Zamanaşımı


Türk Borçlar Kanunu md. 72 “ Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her halde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır.


Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.” Demektedir. Bu süreler (iki yıl – on yıl) hak kaybı yaşanmaması adına oldukça önem arz etmektedir.


Sigorta şirketlerine ve karşı tarafa karşı açılacak trafik kazası tazminat davası bakımından hak kayıplarına uğranılmaması için öncelikle sigorta simsarlarına dikkat etmeleri gerekir. Ayrıca söz konusu sürelere dikkat etmek ve trafik kazaları konularında bilgi sahibi bir avukatla iletişime geçmek taraflar için en sağlıklı yol olacaktır.


Yaralamalı trafik kazalarında kişilerin maddi olarak talep edebilecekleri tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından veya yitirilmesinden doğan kayıplar ve son olarak ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardan ibarettir.


Ölümlü trafik kazalarında ise vefat edenin yakınlarının maddi olarak talep edebilecekleri cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ve destekten yoksun kalma tazminatından ibarettir. Halk arasında destekten yoksun kalma tazminatı kan parası olarak da bilinmektedir.


Manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak ise TBK md. 56 “Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. 
Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” Demektedir.



"Ölümlü ve Yaralamalı Trafik Kazalarında Maddi ve Manevi Tazminat" adlı makalenin tüm hakları yazarı Av. Eda Yıldırım İlhan'a aittir ve makale, yazarı tarafından (http://www.edayildirimilhan.av.tr) internet sitesinde yayınlanmıştır. Söz konusu bu makalenin bütünü yazarının izni olmaksızın çoğaltılamaz, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun olarak makaleye atıf yapılmak suretiyle alıntı yapılabilir.

    Makalelere Göz Atın

Avukat Eda Yıldırım İlhan

Eskişehir'de ticaret, şirketler ve sözleşmeler hukuku, iş ve sosyal güvenlik hukuku, aile hukuku, miras hukuku, sigorta hukuku, gayrimenkul hukuku, icra ve iflas hukuku, idare ve vergi hukuku, tüketici hakları hukuku alanlarında şahıs ve şirketlere kurumsal olarak avukatlık ve danışmanlık hizmeti vermektedir.


Yayınlama