Eskişehir Avukat - Bize Ulaşın: 0541 332 35 95 - Gökmeydan Mh. Nilgün Sk. Uzun Ap. 122/10 Odunpazarı/Eskişehir

Araç Kilometresinin Düşürülmesi

Araç Kilometresinin Düşürülmesi

 

Artan maliyetler sebebiyle sıfır araç almak her geçen gün daha zorlaşmakta ve bu sebeple insanlar 2. el araç almaya yönelmektedirler. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, "gizli ayıp" kapsamında kilometresi düşürülmüş ikinci el araçla ilgili sorumluluğun, bilmese bile satıcıda olduğuna karar verdi.

 

Karara göre bir kişi, 2020'de 21 bin 300 liraya 1993 model bir araç satın aldı. Daha sonra aracın kilometresinin düşürülmüş olduğunu öğrenen kişi, aracı satın aldığı kişiye durumu bildirdi. Satıcı ise kilometre düşürme işlemini kendisinin yapmadığını, sorumluluğunun bulunmadığını savundu.

 

Satın aldığı aracın 2015 kayıtlarına göre, 277 bin kilometrede olduğunu, 2019 kayıtlarına göre ise 127 bin kilometrede gözüktüğünü, bu nedenle daha yüksek bedel verip aldığı araç nedeniyle zarara uğradığını belirten alıcı, zararının karşılanması için dava açtı.

 

Yargılamayı yapan Çarşamba 1. Asliye Hukuk Mahkemesi, araçtaki ayıbın gizli ayıp kapsamında kaldığını, bunun sorumlusunun dava dışı M.Ç. olduğunu belirledi. Yerel mahkeme, bu nedenle davalı satıcının sorumluluğunun bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddetti.

 

Kararın kesinleşmesinin ardından Adalet Bakanlığı, kanun yararına bozma isteminde bulundu. Bozma isteminde, satıcının, ayıpların varlığını bilmese dahi alıcıya karşı sorumluluğunun bulunduğu belirtildi. Temyiz istemini görüşen Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin hükmünü, sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına bozdu.

Kararın gerekçesinde Dairenin kararında, Türk Borçlar Kanunu'nun 219 ve devamı maddeleri kapsamında, davacının sonraki ayıba karşı davalıdan tazminat isteyebileceği ifade edildi.

 

Kararda, alıcının, devraldığı ürünü imkan bulur bulmaz gözden geçirebileceği ve üründe satıcının sorumluluğunu gerektiren bir ayıp görmesi halinde bunu uygun bir süre içinde satıcıya bildirmek zorunda olduğunu aktarıldı. Alıcının, bunu yapmadığı zaman, satılan ürünü mevcut haliyle kabul etmiş sayılacağı bildirilen kararda, şu tespitler yapıldı:

 

"Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen, niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur. Satıcı, bu ayıpların varlığını bilmese bile onlardan sorumludur."

 

Gizli Ayıp Nedir?

Mevzuatlarımızda ayıpla ilgi olarak bir tanım yapılmamakla beraber satıcının ayıptan doğan sorumluluğu en genel hatlarıyla Türk Borçlar Kanunun 219. Maddesi ve devamında ve Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da düzenlenmektedir.

 

Ayıp, sözleşme konusu şeyde bulunması beklenen maddi, hukuki ve ekonomik özelliklerin bulunmaması başka bir ifade ile sözleşme konusu şeyin uygun surette kullanılmasını önemli ölçüde güçleştiren veya ortadan kaldıran ya da kullanım değerini azaltan eksiklikler bulunması durumudur. Ayıbın bir türü olarak gizli ayıp ise, ilk bakışta görülmeyen daha sonrasında ortaya çıkan ayıp türüdür. Ayrıca TKHK m. 8/1’de ayıplı mal “Ayıplı mal, tüketiciye teslimi anında, taraflarca kararlaştırılmış olan örnek ya da modele uygun olmaması ya da objektif olarak sahip olması gereken özellikleri taşımaması nedeniyle sözleşmeye aykırı olan maldır.” Şeklinde tanımlanmıştır.

 

Söz konusu kilometrenin düşürülmesine ilişkin olarak Yargıtay gizli ayıbın varlığını kabul etmektedir. Gerçekten de aracın kilometresinin düşürülmüş olması ilk bakışta anlaşılacak bir durum olmayıp daha sonrasında ortaya çıkabilecek bir durumdur. Buradaki önemli olan husus gizli ayıbın yani aracın kilometresinin düşürüldüğünün öğrenilmesinden itibaren hemen satıcıya ihbarı hususudur. TBK m. 223/2’de “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” Hükmü düzenlenmiş olup gizli ayıbın öğrenilmesinden itibaren satıcıya bildirim yükümlülüğü doğmaktadır. Kanun koyucu burada bir süre öngörmemiş olup dürüstlük kuralı gereği makul sürede ihbar edilmelidir. Aksi halde alıcının malı o şekliyle kabul ettiği kabul edilecektir. Ancak aracın kilometresinin düşürülmesinde satıcının ağır bir kusuru var ise yani kendisi kilometrenin düşürülmesini sağlamış veya durumdan haberdar ise ve bu durum tespit edilmişse satıcı satılan şeydeki ayıbın kendisine bildirilmesi gerek sürede bildirilmediğinden bahisle sorumluluktan kurtulma imkânı yoktur. (TBK m.225)

 

Kanun düzenlemesinde ihbar şeklinden bahsetmemekte olup ihbarın istikrar kazanan içtihatlar ile şekle bağlı olmadığı bu nedenle sözlü de yapılabileceği kabul edilmektedir. Tanık dahil her türlü delil ile ihbarın yapılmış olduğu kanıtlanabilecektir.

 

Gizli Ayıp Nedeniyle Alıcının Seçimlik Hakları

TBK m. 227’de “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:

1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.

2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.

3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.

4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.” Şeklinde düzenleme mevcut olup herhangi bir seçimlik hakkını kilometresi düşürülmüş araç alan alıcı kullanabilecektir.

 

Alıcı, yukarıda yazılı Kanun maddesindeki seçimlik haklarından birini talep etme hakkına sahiptir. Ayrıca alıcı bu süreç içerisinde bir zarar görmüş ise bu zararın tazminini de satıcıdan talep etme hakkına sahiptir. Mevcut durumun yaşandığında genellikle alıcının sözleşmeden dönme veya bedelde indirim isteme hakkı kullanılmaktadır.

 

Sözleşmeden Dönme

Alıcı sözleşmeden dönme hakkını kullanmak ister ise, satıcının satım bedelini iade etme alıcının ise aracı iade etme borcu doğacaktır. Alıcı satıcı tarafından bedel iadesi gerçekleştirmeden aracı iade eder ise iade tarihinden itibaren satıcının iade edeceği satım bedeline faiz işletilebilecektir. Ancak alıcının satım bedeli iade edilmeden aracı iade etme zorunluluğu olmayıp satım bedelinin iade tarihine kadar aracı kullanmasında da bir sakınca bulunmamaktadır.

 

Bedelden İndirim Talep Etme

Bedelden indirim talep edilmesi halinde aracın satış işleminin gerçekleştiği dönemki aracın ayıpsız bedeli ve ayıplı bedeli belirlenmeli ve birbirlerine oranlanarak alım bedelinden çıkartıldığında talep edilecek indirim miktarı belirlenmiş olacaktır. Formule edecek olursak;

Satım Bedeli – (Satım Bedeli x Ayıpsız Bedel : Ayıplı Bedel) = İndirim tutarı

Bu aşamada yaşanan en büyük sıkıntı Noter’de yapılan devir işlemleri sırasında araç değerinin düşük gösterilmesi hususudur. Gerçekte satım bedeli ancak banka dekontları veya satıcının kabulü ile kanıtlanabilmektedir. Bu nedenle satım bedelinin Noter’de gerçeğe uygun gösterilmesi önem arz etmektedir. Satıcının satım günü veya öncesi hesabından para çekmiş olması araç bedelinin miktarını ispatlama hususunda yeterli değildir. Bu nedenle doğacak olan zararların tazmini ayrıca talep edilebilecektir.

 

Dava Aşaması

Alıcının dava açma süresi kural olarak satış işlemi tarihi itibariyle 2 yıldır. Ancak satıcının ağır kusuru söz konusu ise yani aracın kilometresini satıcı değiştirmiş ise söz konusu zamanaşımı süresi uygulanmayacaktır. Burada kilometrenin düşürülme işleminin kim tarafından yapıldığının tespiti gerekmektedir. Ancak bunun tespiti her zaman yapılamamaktadır. Bu nedenle kilometrenin hangi tarihte değiştirildiğini belirlemek eğer ki araç satıcının zilyetliğindeyken kilometre düşürülmüş ise işlemi yapanın satıcı olduğu yönünde karine oluşturacağından 2 yıllık zamanaşımı süresi uygulanmayacaktır. Çünkü satıcı ayıbı hile ile gizlemiştir.

 

Satıcı aracın kilometresinin değiştirildiğinden haberdar olmasa bile sorumluluktan kurtulamayacaktır. Dava aracın kilometresini değiştirene değil alıcının aracı aldığı satıcıya açılacaktır. Satıcının da daha evvelce almış olduğu satıcıya karşı gizli ayıp nedeniyle başvurma hakkı bulunmaktadır.

 

Yargıtay tarafından açıklanan karara göre ikinci el araç kilometre düşürme işlemi, dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendiriliyor. Aracın kilometresinin düşürüldüğü tespit edilirse satıcıya 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılabiliyor.

 

Cezai Sorumluluk

Aracın gerçek kilometre değerini gizlemek adına kilometre düşürme işlemini yapan bu kişilere ise bir yaptırım uygulanır.

Yargıtay tarafından açıklanan karara göre ikinci el araç kilometre düşürme işlemi, dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilir. Aracın kilometresinin düşürüldüğü tespit edilirse satıcıya 7 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açılabilir. 

Satıcı aracın kilometresini değiştirmesinde hileli davranışı sebebi ile gerçekleştiği Cumhuriyet Savcısı tarafından öğrenilmesiyle kamu davası açılacaktır. Dolandırıcılık suçu şikâyete bağlı değildir. Ayrıca dolandırıcılık suçunun nitelikli hali de düzenlenmiş olup mevcut olaya ilişkin ilgi kısımları şu şekildedir.

 

Dolandırıcılık Suçu Nedir?

Dolandırıcılık suçu Türk Ceza Kanunu’nun madde 157 hükmünde şu şekilde düzenlenmiştir:

“Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.”

Dolandırıcılık suçu ile korunan hukuki değer malvarlığı ve kişinin özgür iradesidir. Her ne kadar korunan birden fazla hukuki değer bulunsa da öne çıkan malvarlığı hususudur. Nitekim söz konusu suç, Türk Ceza Kanunu’nun “Malvarlığına Karşı Suçlar” başlığı altında düzenleme altına alınmıştır.

 

Madde 158- (1) Dolandırıcılık suçunun;

f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,

g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,

h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,

i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,

j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,

k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,

l) (Ek: 24/11/2016-6763/14 md.) Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,

İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur. (Ek cümle: 29/6/2005 – 5377/19 md.; Değişik: 3/4/2013-6456/40 md.) Ancak, (e), (f), (j), (k) ve (l) bentlerinde sayılan hâllerde hapis cezasının alt sınırı dört yıldan, adli para cezasının miktarı suçtan elde edilen menfaatin iki katından az olamaz.

(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

 

Keza Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/1324 E. 2017/10705 K. sayılı kararında;
“… Grup Ticaret Limited Şirketinin yetkilisi olan sanığın, sahibinden.com isimli internet sitesine…plakalı Volkswagen marka aracın 68.000 km’de olduğunu belirten satış ilanı verdiği, alıcının ilanı görerek şirket yetkilisini aradığı ve aralarındaki anlaşma sonucu aracı satın aldığı ancak aracın yetkili servise götürülmesi ile, aracın kilometre saatinin değiştirildiğinin ve 200.617 kilometrede olduğunun tespit edildiği, bu suretle şirket yetkilisi sanığın eyleminin 5237 sayılı TCK’nın 158/1-h maddelerinde belirtilen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu” belirtilmiştir.

 

Yukarıda açıklanan hususlar doğrultusunda kilometresi düşürülmüş araç alan alıcı hem genel mahkemelere hem de ceza mahkemelerine başvurabilecektir.

 

Aracı Satan Kişinin Beyanı Önemli mi?

Aracı satan kişinin beyanı, ancak kendisi de ikinci el olarak aldıysa mümkündür. Bu noktada önemli olan şudur: Yasal olmayan şekilde kilometresi düşürülen bir otomobili ikinci elden satın alan bir kişi; bu konudan habersiz ya da konu hakkında yanlış bilgilendirilmiş olabilir. Bu durumda satıcıya cezai işlemin uygulanmaması için satıcının, aracı alırken ki kilometre değerini belgelemesi gerekir.

 

Araç Kilometresinin Düşürüldüğünü Nasıl Anlarız?

İkinci el araç alırken aracın ne kadar kilometre yaptığını bilmek önemlidir. Bunu öğrenmek için araç alımı öncesinde kilometre verileri hakkında sorgulama yapmak gerekir. Gerçek kilometre değerini öğrenmek için ise aracın üzerindeki şasi numarası ile tramer sorgulaması yapılabilecektir. Ek olarak araç plaka no veya araç şasi numarasını kullanarak PTT üzerinden sorgulama işlemi de yapılabilir. Bu sayede araçta km düşürme durumu varsa aracın muayene kaydından kilometre değerinin doğru olup olmadığı sonucuna ulaşılabilir. Trafik cezaları hakkında da detaylı bilgi alınabilir.

 

ÖZETLE;

Hukuk Büroları ile iletişime geçerek yazımıza ilişkin gizli ayıp kapsamında değerlendirilen araç kilometresinin düşürülmesi davaları ve dolandırıcılık suçu kapsamında değerlendirilen araç kilometresinin düşürülmesine davaları hakkında danışmanlık ve avukatlık hizmeti alabilirsiniz.

 

"Araç Kilometresinin Düşürülmesi" adlı makalenin tüm hakları yazarı Av. Arb. Eda Yıldırım İlhan'a aittir ve makale, yazarı tarafından (https://www.edayildirimilhan.av.tr) internet sitesinde yayınlanmıştır. Söz konusu bu makalenin bütünü yazarının izni olmaksızın çoğaltılamaz, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun olarak makaleye atıf yapılmak suretiyle alıntı yapılabilir.

+90 541 332 3595