Eskişehir Avukat - Bize Ulaşın: 0541 332 35 95 - Gökmeydan Mh. Nilgün Sk. Uzun Ap. 122/10 Odunpazarı/Eskişehir

Yoksulluk Nafakası ve Kaldırılması Davası

Yoksulluk Nafakası ve Kaldırılması Davası

 

Yoksulluk Nafakası ve Şartları

 

Evlilik birliğinin sona ermesinin mali sonuçlarından birisi olan yoksulluk nafakası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 175.maddesinde hüküm altına alınmıştır. Madde hükmünde: “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz.” şeklinde düzenlenmiştir.

 

İşbu maddeden yola çıkılarak yoksulluk nafakası boşanma sebebiyle diğer eşe göre daha hafif kusurlu ya da kusursuz olan ve yoksulluğa düşecek olan eşin lehine mali gücü daha iyi olan diğer eşçe ödenmektedir. Bu nafakanın en önemli özelliği genelde süresiz olmasıdır. Nitekim madde hükmü de bunu ortaya koymaktadır. Bazı mahkemelerce yoksulluk nafakasının toplu olarak bir kerede ödenmesine karar verilebilir. Boşanma kararının kesinleştiği tarih itibariyle yoksulluk için herhangi bir derece şartı aranmamakla birlikte normal bir yokluğa düşmek veyahut aşırı bir yokluğa düşmek işbu nafaka talebi için yeterlidir. Uygulamada genelde çalışmayan taraf için diğer tarafın yoksulluk nafakası ödemesine karar verilmektedir. Bazı Yargıtay kararlarında ise bir eş çalışsa dahi yoksulluktan kurtulamıyor ise nafaka ödenmesi gerekecektir. Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/19851 E. 2017/8914 K. 01/06/2017 tarihli kararında açıkça beyan edildiği üzere “Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, ihtiyaçları ve harcamaları dikkate alındığında, yasal düzenlemeler ve Yargıtay İçtihatları doğrultusunda davalı kadının asgari ücretle çalışıyor bulunması onu yoksulluktan kurtarmayacağından hakkında hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasını gerektirmez.” Demektedir.

 

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 07.10.1998 tarihli ve 1998/2-656 E., 688 K.; 16.05.2007 tarih ve 2007/2-275 E., 275 K.; 11.03.2009 tarihli ve 2009/2-73, 2009/118 K. sayılı kararlarında; “yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim” gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların “yoksul” kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir.

 

Söz konusu yoksulluğun boşanma anında olması gerekmektedir. Boşanmadan sonraki tarihlerde eş yoksulluğa düşerse bu durumda yoksulluk nafakası isteyemeyecektir. Yalnızca eğer daha önce yoksulluk nafakası talep etmediyse ve ilk defa talep edecekse boşanma davasının kesinleşmesinden itibaren 1 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde yoksulluk nafakası talebi için dava açabilecektir. 

 

Türk medeni Kanunu’nun 176.maddesi uyarınca yoksulluk nafakası 2 şekilde ödenebilmektedir: irat şeklinde veya toptan. Uygulamada çoğunlukla irat şeklinde ödeme gerçekleşmektedir. Ancak yukarıda da açıkladığımız üzere bazı mahkemeler nafakanın toplu olarak ödenmesine de karar verebilmektedir.

 

Yoksulluk Nafakasının Kaldırılması Davası

 

Yoksulluk nafakası toplu olarak hükmedildiği takdirde kaldırılması mümkün olmayacaktır. İrat şeklinde ödenmesine hükmedilen nafakada ise kendiliğinden veya mahkeme kararı ile yoksulluk nafakası kalkacaktır. Nafaka alacaklısı yeniden evlenirse, nafaka borçlusu ölürse veya nafaka alacaklısı ölürse bu durumda işbu nafaka dava açmaya gerek olmaksızın kendiliğinden kalkar. Nafaka alacaklısının evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi durumlarında ise yoksulluk nafakası mahkeme kararıyla, dava açılarak kaldırılması istenebilecektir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması davalarının terditli olarak açılması daha sağlıklı olacaktır. Yani davada talep olarak "öncelikle yoksulluk nafakasının kaldırılması, mümkün olmadığı (mahkeme aksi kanaatte ise) takdirde yoksulluk nafakasının azaltılması" şeklinde yazılmasını tavsiye ederiz. Çünkü dosya evrakları ve tüm deliller incelendiğinde yoksulluk nafakasının kaldırılması için gerekli şartlar oluşmamışsa yoksulluk nafakasının azaltılması mümkün olabilecektir.

 

Güncel Yargıtay kararları ışığında da ekonomik gücü düşen, çalışamayacak hale gelen ve yoksulluk nafakasını ödemekte zorluk çeken tarafın nafaka alacaklısının çalışmaya başlaması ile yoksulluk nafakasının kaldırılması gündeme gelmekte olup kaldırılması yönünde kararlar verilmiştir.


YARGITAY 3. Hukuk Dairesi’nin 2015/ 17419 Esas No. 2016 / 2787 Karar No. 29.02.2016 tarihli karar “Dava, yoksulluk nafakasının kaldırılması istemine ilişkindir. TMK 176/3 maddesine göre; “irat biçiminde ödenmesine karar verilen maddi tazminat veya nafaka, alacaklı tarafın yeniden evlenmesi ya da taraflardan birinin ölümü halinde kendiliğinden kalkar; alacaklı tarafın evlenme olmaksızın fiilen evliymiş gibi yaşaması, yoksulluğun ortadan kalkması ya da haysiyetsiz hayat sürmesi halinde mahkeme kararıyla kaldırılır. Yargılama sırasında kolluk marifetiyle yapılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasında davalının başka bir kişi ile yaşadığı ve geçimini anılan kişinin sağladığı, davalının nüfus kayıt örneğinde çocuğunun anılan şahıs tarafından tanındığı tespit edilmiştir. Öyle ise mahkemece; somut olayda, TMK.'nun 176/3 maddesinde ifadesini bulan "evlilik dışı birlikte yaşama olgusunun gerçekleştiği gözetilip, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.” şeklindedir.

 

Boşanma davası kesinleştikten sonra aleyhine yoksulluk nafakasına hükmedilen taraf her zaman yoksulluk nafakasının kaldırılması ya da azaltılması davası açabilecektir. Bu davada günün koşulları, yoksulluk nafakasının kaldırılması talepleri incelenir. Eskişehir boşanma davalarında da çalışmayan eşe genellikle yoksulluk nafakasına hükmedilmektedir. Yoksulluk nafakasının kaldırılması için Eskişehir de boşanma davaları ve aile hukuku ile ilgilenen avukatı ile iletişime geçebilirsiniz.

 

"Yoksulluk Nafakası ve Kaldırılması Davası" adlı makalenin tüm hakları yazarı Av. Arb. Eda Yıldırım İlhan'a aittir ve makale, yazarı tarafından (https://www.edayildirimilhan.av.tr) internet sitesinde yayınlanmıştır. Söz konusu bu makalenin bütünü yazarının izni olmaksızın çoğaltılamaz, Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun olarak makaleye atıf yapılmak suretiyle alıntı yapılabilir.

+90 541 332 3595